Şubat
Her ne kadar Ocak ayı güzel başlamamış ve güzel geçmemiş olsa da; Şubat ayı çok büyük bir üzüntü ve kayıpları hatırlatsa da yeni bir aya başlıyoruz
Yeni ayın hepimize güzellikler getirmesi dileğiyle
Sözcüğün kökeni Akatçada “vurma, çarpma, yıkma” anlamındaki “şabāṭu” sözcüğünden de türetilmiş olabilir; ancak bunun kökeni kesin değildir.
İbranice’de “şevat” , Aramice (Süryanice) “şəbāṭ” ve Arapça’da “şubāṭ” olarak geçmiştir. Türkçeye de bu dillerden geçmiştir.
Kökeni “şabat” sözcüğüdür. Şabat; “dinlenilen gün” anlamına gelmektedir.
Çünkü tarım toplumu olan Anadolu Süryanilerinin kışın son ayı olan Şubat ayında, mevsim koşullarından dolayı tarımsal faaliyet göstemediklerinden dolayı evde kışın bitmesini beklemelerinden ve dinlenmelerinden kaynaklanmaktadır.
Şubat ayının batılı dillerdeki adı, Roma arınma Tanrıçası Februus’un adından gelmektedir.
Romalılar her Şubat ayının 15. gününde imparatorluklarının daha iyi bir yaşama odaklanabilmesi için “arınma festivalleri” düzenliyorlarmış.
Bu festivallerde vücutlarını temizleyip arındırmada kullandıkları her türlü malzemeye februa denmekteymiş. Bu da, Antik Roma dilindeki arınma tanrısı Februus’tan gelmektedir.
Çoğu Avrupa dilinde Şubat kelimesinin geldiği Latince Februarius kelimesi, ismini bu tanrıdan ve ilişkili Februa festivalinden almıştır.
Februus muhtemelen daha eski olan Februa (ayrıca Februalia ve Februatio), bahar yıkama ve arınma festivali onuruna adlandırılmıştır. Februus’un kutsal ayı Februarius’dur (Februa’ya ait).
İngilizcedeki “february” sözcüğü de eski İngilizcede Februarius olarak geçmektedir
📌Roma’nın kurucusu Romulus’un emriyle yapılan ilk takvimde Ocak ve Şubat ayları yoktu
📌İmparator Numa bu eksikliği gidermek için Ocak ve Şubat’ı sonradan takvime ilave ettirdi. Yılbaşı, bu dönemde Mart ayında başlıyordu. Yeni eklenen aylar da yılın son ayları olarak yerlerini aldılar. Bu durumda Şubat, yılın son ayı oluyordu.
📌Bugün kullandığımız Gregoryen takviminin kökeni, Roma İmparatoru Julius Caesar’ın, Mısırlı astronomi bilgini Sosigenes’e yaptırdığı “Julyen” takvimidir.
📌Bu takvime göre bir yıl 365 gün sürer ve her yıldan 6 saat artar. Artan bu saatler her 4 yılda, bir gün eder ve yıla eklenir. Böylece bir yıl, 4 yılda bir 366 güne çıkar. Ne var ki 366 sayısı 12’ye tam olarak bölünmediğinden bazı ayların 30 bazı ayların da 31 çekmesi uygun görülür.
📌,Julius Caesar “July” olarak bilinen temmuz ayına adını verir ve Temmuz ayı 31 gün sürer.
📌Şubat da, yılın son ayı olması nedeniyle 29 çekiyor ve 4 yılda bir defa 30 çekiyordu.
📌 Ancak Caesar’dan sonra yaşayan bir başka Roma İmparatoru Augustus da kendi adını bir aya verir. Ne var ki Ağustos (Augustus’un adından) ayının 30, Caesar’ın adını taşıyan Temmuz ayının 31 çekmesini haşmetine yakıştıramayan İmparator Augustus, kendi adıyla anılan ayın da 31 gün sürmesini emrettiğinden;
📌Astronomlar, yılın son akşam yı olan şubattan bir günü alıp, ağustos ayına ekler. Böylece 30-29 gün döngüsü yaşayan şubat ayı 29-28 gün olarak belirlenir.
📌 Neyse ki, MÖ 40’larda yılbaşı günü 1 Mart yerine 1 Ocak’a alındı da, Şubat da yılın son ayı olmaktan kurtuldu.